Kendinizi depresyonda zannederken, aslında yanınızdaki zehirli bir insanın (baba, koca, kardeş, arkadaş, evlat, öğretmen, hoca, lider, patron, komutan, başkan, komşu, akraba ve ayrı yazılması şart olan -kaynana-) ruhunuzu eritmesi, kirletmesi, kurutması, adeta ruhunuzu yudum yudum içip beslenerek sizi tüketmesi durumu yaşıyor da olabilirsiniz.
Depresyonla ilginiz yok. Yanınızdaki insi şeytan'dan kurtulmaya bakın.
Bir türlü geçmeyen mutsuzluğunuz var, içinizde bitmeyen bir karanlık yaşıyorsunuz ve sürekli ruhsal acı çekiyorsunuz.
Sevip sevmediğinizi hissedemediğiniz insanların küçücük ilgisi ile mutlu, ilgisizlikleri ve kırıcılıkları ile de aşırı mutsuz oluyorsunuz.
Bu durumdan da nefret ediyor, içinizde kendinizle didişip duruyorsunuz. Basbayağı kötü olan bir insan sizi bozuyor, çürütüyor ama siz ona hiç kötü diyemediniz, sürekli iyi bir yan aradınız, hatta bazen toz kondurmadınız. Onda bir ruhsal hastalık olduğunu ve tedavi alması gerektiğini düşünüyorsunuz. Oysa hiç bir ruhsal hastalığı yok. Sadece "kötü" bir insan ve bu da psikiyatrinin tedavi edebileceği bir şey değil.
Üstüne üstlük dıştan normal hatta mutluymuş gibi yapmak ve maske ile yaşamak zorundasınız.
Bir çok ilaçlar kullandınız ve terapiler aldınız, hiç bir yarar görmediniz. İşe yaramıyorlar ve siz de iyiye gitmiyorsunuz. Daha da kötüsü aynı kötülüğün sulandırılmış versiyonları sizde de görülmeye başlandı. Öfke, dedikodu, aşağılama, küfür etme, herkese bir kara çalma, dobrayım diye insanların yüzlerine yüzlerine saydırıp kalplerini kırma; sonra da depresyondayım, stresdeyim, karadenizliyim, rizeliyim trabzonluyum işte ondan oluyor, mazur" diye özürler dileme başladı sizde de. Gerçi yine de hem kırıp bağırıp hem de "ben haksızlıklara gelemiyorum, sorunum bu" diye kendini öven "common/adi" narsistler kadar değilsiniz henüz.
Karanlık ruhlunun eve geleceği saatte üzerinize çöken ne yapacağınızı bilememe hali, ondaki iyi tarafı görmek için bitmeyen denemeler, "hadi bu sefer" demeler, hayra ve iyiye yormalar ile kendinizi aşırı yordunuz.
Tükenmiş, gergin, mutsuz, ve anlamsız ama en önemlisi de değersiz hissediyorsunuz.
Seveyim, öpeyim, ilgileneyim düzelir diye hayaller kuruyor, halden hale giriyorsunuz, ama nafile. Her seferinde boyunuzun ölçüsünü aldınız. Gerçi, evet vücudunuzla dalga geçmesi, boyunuzu kilonuzu aşağılamada bir argüman olarak kullanması sık oluyor zaten.
Depresyondayım, ağır depresyondayım diyorsunuz belki ama hayır aslında hiç bir şeyiniz yok. Çünkü sorun sizde değil.
Öncelikle, psikolojik ya da zihinsel istismar altında olup olmadığınızı kontrol edin..
“Psikolojik veya zihinsel istismar” terimi ne anlama geliyor?
Psikolojik ya da zihinsel olarak istismar (kötüye kullanım) terimi; genellikle aşağıdakilerden birini ya da daha fazlasını yapmak üzere programlanmış birisinin davranışlarını ifade eder..
Narsist Tip Tacizci
- Kendinize olan güveninizi azaltır,
- Algılarınızın gerçekliğinden şüphe duymanızı sağlar, zihninizden aklınızdan şüphe duymanıza neden olur. (“gaz lambası etkisi deniyor).
- Yetkinlik yani becerme, yetme, iş yapma, üretme, ustalık, bilgililik duygunuza saldırır.
- Kendinizi beceriksiz, kabiliyetsiz, yetersiz, bilgisiz hissetmenizi sağlar.
- Sürekli olarak değersizleştirir. İki doktoralı olsanız, Nobel ödülü alsanız ya da dünya güzeli seçilmişliğiniz bunu değiştirmez.
- Psikolojik olarak sizi kontrol eder. Denetlemeler, sorgulamalar, eleştirmeler ve üsten keser tavırlarla kontrol edildiğiniz, sürekli hesap vermek zorundasınız hissini oluşturur.
- Eksik olduğunuz şeyler varsa bunları aşırı büyütür, adeta tesbih yapar, konuşup durur.
- Sizi alenen mesela misafirlerin önünde, işte, okulda, havaalanında, yani insanların içinde aşağılar.
- Onunla birlikteyken “ayıp sana” kartının sürekli yüzünüze tutulduğunu, hatta gözünüze sokulduğunu hissedersiniz..
- Sizi korkutur, tehdit eder. Patlayıcı öfke ve çirkefleşmesiyle yıldırmıştır.
- Sizi şaşırtır, aklınızı karıştırır, dikkatinizi dağıtır, zihninizle oynar.
- Kendisini hiç hatalı görmez ve hiç özür dilememiştir.
- Maneviyat konularına uzaktır. Din, inanç ilgi alanına girmediği gibi kişileri değil de bizzat dinin ve inancın kendisini ölçüdüzce sorgular, hatta yerden yere vurur.
- Dolayısıyla bir üst iradeye boyun bükemez, tabii olarak herhangi bir konuda Tanrı'ya tevbe ettiği de görülmemiştir. (Bunun güya tevbe eden ve inançlı görünen versiyonu aşağıda daha karanlık bir tip bölümünde)
- Parayı çok sever, kuruş kaptırmadığı halde çok cömert, yardım sever görünmeyi de çok sever. Bunu becerir de.
- Alkış, pohpoh, şan şöhret beklentisindedir, kahraman ve büyük görünme sevdasındadır.
- Bazen kendini büyüklemek için de değil, sırf sadistlik, insanları sevmeme ve insan üzüntüsünden beslenme nedeniyle başkalarını üzecek şeyler yapar, alçaltır, alay eder, morallerini bozar.
- Cinsellik konusunda kendisi için liberaldir, aldatır, utanmaz. Ama karısı, kız kardeşi, kızı için acayip kıskançtır.
- Çok kıymet verdiği ve verilmesini istediği kendi anne babasına para yağdırırken, karısının kendi anne babasını ziyaretini yasaklar.
- Çalışan kadının banka kartına ve maaşına "ben aile reisiyim, yönetiyorum" diye el koyar.
- Aşırı futbol merakları vardır. Saatlerce izler üstüne de saatlerce yorum seyreder. Bilgisayar oyunları oynar hatta bağımlı gibidir.
- Aşırı araba merakı vardır ki lüks, pahalı ve statü sembolü arabalara, ya da spor arabalara büyük bir eğilim gösterir ve çok para harcayabilirler.
- Bencil ve egoisttirler.
- Soyuyla sopuyla övünmesinden herkes bıkmıştır.
- Siyasetle, -sadece kendi menfaati gereği- çok ilgilidir. Bu yolla güç sahibi olmaya çalışır.
- Söylemeye gerek yok, çocukluğundan beri farklı bir insandır, herkesin kıskandığı biridir, hep haksızlıklara uğrar, ve haksızlığa ve namussuzluğa karşı da aşırı tepkilidir. Yani diğer normal insanlar ahlak, namus dert etmeyen, umursamaz insanlardır; fakat kendisi çok temiz vicdanlı olduğu için dayanamamaktadır. Bedavadan, kendini övme, kendi abidesini büyütme cümlesi.
Böyle bir kişi var ve bunla etkileşim kurduktan bir süre sonra kendinizi utanç, şaşkınlık, güvensizlik ve duygusal sıkıntı içinde hissediyorsanız, bu kişi size karşı psikolojik ve zihinsel istismar uyguluyor demektir.
Yukardaki naturel (yaygın görülen, sıradan) narsist tacizci tip buna örnektir ki bu versiyon aşağıda resmedilen malign narsist'e göre bayağı ılımlıdır.
O kişiyi değiştirmeye çalışmayın, değişeceğine, iyi olacağına dair fantezilerle vakit kaybetmeyin. Ayrılmakla hata mı ediyorum endişesi de duymayın.
Değişmesi çok zor ve zaten o ihtimal olsaydı, siz de kendinizi bu kadar kötü hissetmezdiniz. Ayrıca değişecekse gitmeniz değişmesine yardımcı olur.
Siz henüz farkında değilsiniz ama içiniz doğru söylüyor.
İlaç ve terapi ile oyalanıp, işkence sürenizi uzatmayın.
Yola çıkın, kafanızı kaldırıp geriye bakmadan yolunuza devam edin.
Değişirse (az da olsa bu ihtimal var) değerlendirirsiniz.
Malign (Habis) Narsistik Tip Tacizci
Yukarıdakilere ek olarak aşağıdaki özellikleri gösterirler.
Bunlar dünyadaki en kötü insanlar kimdir sorusunun cevabı olan kişilerdir.
Dikkat, bu kişi sadece insan görünümlü olması hasebiyle insan olarak anlatılıyor. Aslında bir "insan+şeytan" varlıktır ki insi şeytan deniliyor.
- Acayip yalancıdırlar.
- Cinsellik en önemli konusudur. Buraya çok para harcar, ahlaki sınır tanımaz.
- Evde, doğal cinsellikten sakınma halinin tamamen dışında davranır. Ölçüsüz konuşmalar, evde mesela kızları varken tuvalet kapısını kapatmadan tuvalete girmek, evin ortasında üryan kalacak şekilde soyunup giyinmek, her yeri görünecek şekilde iç çamaşırı ile dolaşmak, kendi kızlarının ya da eve gelen kadınların çocukların önünde açık bir dil kullanmak, onların cinsel bölgelerini konu alan konuşmalar yapmak, mahrem hayat ile ilgili kışkırtıcı laflar, yorumlar şakalar yapmak, ve dokunarak elle temas ederek şaka yapmak gibi görünen gibi pre-criminal davranışlar,
- Dayak, kötek, hakaret bolca vardır.
- Galiz cinsel içerikli küfürler eder, eşinin annesi, babası, baldızı hatta kendi kızlarına dahi cinsel küfürler eder.
- Sinirlendiğinde insan dışı bir forma dönüşüp dince kutsal şeylere de küfreder.
- Eve kadın getirmeye kalkar, sadakatsiz davranışın her türünü en iğrenç şekillerde yapar.
- Akraba sınıfından hemen her kadına cinsel açıdan ilgi göstermiştir, fırsatını bulduğunda kaçırmamıştır.
- En kötüsü çocuklarla ilgili de tacizimsi davranışlar yapmıştır.
- Evde uydu kanalından porno seyreder. Gerçi şimdilerde bu eylem internet üzerinden yapılıyor. Bunu şahsi bir konu - günah- ayıp olarak değil, aleni yapar. Karısına, çocuklarına izletmeye kalkar, sakınmaz.
- Cinsel suçlu ilan edilmesini sağlayacak suçları vardır.
- Özellikle çocuklara yönelik eylem varsa, kendi çocuklarını da büyük ihtimal taciz etmektedir.
- Sapıktır. Panseksüeldir. Her türlü cinsel aktiviteyi, kadın-erkek, çoluk çocuk, genç-yaşlı, insan hayvan ayrımı yapmadan uygular. (bunların bir de cinlerle ilişkiye girenleri var da onlar tacizci değil tersine tacize uğrayanlardır)
- Yalan söylemek, kuralları çiğnemek, dolandırıcılık, hırsızlık, yolsuzluk rutindir.
- Makyavelist davranışların her türlüsü vardır.
- iki yüzlü hatta çok yüzlüdür.
- Şiddete hayli eğilimlidirler. "Narsistik öfke" (özel bir durumdur, insanlıktan çıkma halidir, eleştirildiğinde küçük görüldüğünde ortaya çıkan yüksek öfke demektir) halindeyken insan öldürmeye kadar varabilen saldırganlıklar yapabilir.
- Bunların en kötüleri din diyanet düşkünü görünenlerdir. Fakat , samimi değildirler, taklit dışında imanları da yoktur, dünya için din sektörüne girmişlerdir, din ticareti yapar, dinle avlanırlar. Görünmek, olmaktan çok daha kazançlıdır.
Tesbih, takke, sakal, cübbe ile abarttıkça abartır, ama fiillerine bakılınca Allah cc'a bir ateistten bile daha uzak olduğu görülür.
Kötülüğü örtmek için dinden daha etkili bir kılıf bulunmaz. Allah için boğaz keser; insan yakar; hamile, çocuklu ve kanserli kadınları hapse atar.
Dünyadaki en aşağılık varlık bunlardır. Kuran'da "esfel-i safilin" (alçakların da alçağı) "el huşubun müsennedeh" (duvara dayanmış güzel biçilmiş odun parçaları) ve "kel enamü belhüm adal" hayvandan da aşağı varlık olarak sıfatlanmışlardır.
Bunlarla geçirdiğiniz her saniyede siz de bozulacaksınız, onlara benzeyeceksiniz ve inanınız, çok vaktiniz yok.
Hemen yolunuzu ayırmanız en iyisi. Ama gittikçe kenfinizi daha bağımlı hissediyorsunuz. Çekip gitme hayalinizi bir türlü gerçekleştiremiyorsunuz. Çünkü mücadele direnme gücünüzü de aldı. Yine de imkan bulursanız arkanıza bakmadan kaçın. Bunu yapmadıysanız, onun anaforundadınız, sizi kenfi merkezine çekiyor, bir bakıma işlediği pis günahlara sizi katıp ortak ediyor.
Eğer tacizlerini, sapıklıklarını, suçlarını sakladıysanız, size de yazık oluyor, yakında kendinizi onun suç ortağı gibi hissettiğiniz yoğun suçluluk dönemi başlayacak sizin için. Yolunuz iyice kapanacak.
Hemen şikayetçi olmak adına ulaşabileceğiniz aile büyüklerine, arkadaşlarınıza, sosyal örgütlere hatta adliye ve polise başvurup yardım aramalısınız. Belki kendinizi kurtarmak için son bir şansınız olur.
Ama bunun için polisin polis, adliyenin de adliye olması gerekli dediğinizi duyar gibiyim.
Çıkmayan candan umut kesilmez.
İnşallah kurumlar adam gibi çalışır hale döner.
Yoksa dünya bu tacizcilerin dünyasıdır; normal insancıklar için ise "yerin altı yerin üstünden daha hayırlıdır".