Kişinin başından geçen olayların yarattığı stres onun dayanabilme gücünü aştığında ruhsal travma yaşantısı ortaya çıkar. Dolayısı ile aynı olay değişik kişilerde travma etkisi yapabilir ya da yapmayabilir. Psikiyatride tüm ruhsal bozukluklar travma ile ilgili olanlar ve olmayanlar biçiminde ikiye ayrılabilir. Bilinen ruhsal bozukluklar içersinde bazıları büyük oranda travma etkisi ile oluşanlar bulunduğu gibi, ağırlıklı olarak bünyesel (biyolojik-genetik) etkenlerle oluşan bozukluklarda da travmanın ikinci dereceden de olsa bir rolü bulunabilir.
Ruhsal travma doğal afet, trafik kazası, hastalık, ölüm gibi nedenlerle olabileceği gibi insanın insana yaptığı kötülük nedeniyle de oluşabilir. Çocuklukta olan ve uzun süre devam eden travmalar, özellikle ailelerin çocuk yetiştirmede yol açtığı olumsuzluklar erişkinlikte de izleri görülen kronik ruhsal bozukluklara yol açabilir. Erişkinlikte yaşanan travmalar ise daha sınırlı bir etki yaratırlar, ancak kişinin daha önceki yaşam öyküsüne bağlı olarak kronikleşen reaksiyonları da başlatabilirler.
Ruhsal travma kişinin ruhsal dünyasında iç çelişkilere, sık duygusal oynamalara, birbirine karşıt düşünce biçimleri arasında gidip gelmeye, travma ile ilgili konuları zihinden uzaklaştırma çabalarına, kimi zaman da olayla ilgili konuları aşırı derecede düşünmeye, bu gibi duygulardan uzak kalma çabası içersinde duygularını ve yaşamını aşırı kısıtlamaya ve daraltmaya da götürebilir.
Ruhsal dünyamızdaki iç uyum ve harmoninin kaybına genel olarak sağlıksız dissosiyasyon adını vermekteyiz. Dissosiyasyon sözcük olarak ayrılma, bölünme, kopma, çözülme gibi anlamlar taşır. Psikolojik açıdan ise kişinin zihninde yer alan duygu,düşünce, anı ve benzeri içerikleri geçici olarak kompartımanlaştırması, bir kenara koyması anlamına gelen bir mekanizmadır. Bu mekanizma aşırı ölçüde olduğunda kişininruhsal bütünlüğü tehdit altına girer.
Dissosiyatif Bozukluk Belirtileri Nelerdir?
Özellikle çocukluk çağında yaşanan, çok sayıda ve tekrarlayan ruhsal travma oldukça sık görülen dissosiyatif bozukluklara yol açabildiği gibi başka ruhsal bozukluklarda da ek olarak dissosiyatif özelliklerin görülmesine neden olabilir. Dissosiyatif bozukluğu olanlarda kronik ve ilaçlara yanıt vermeyen depresyon görülür. Kişi zaman zaman ruhen açılsa da tam mutlu olamaz, kendisini sık sık üzgün hisseder.
Bazı kişilerde organik neden bulunamayan bedensel yakınmalar, baygınlık nöbetleri, öfke krizleri, intihar düşünceleri, gün içersinde hatırlayamadığı davranış ve zaman dilimleri olması gibi belirtiler görülebilir. Kimilerinde ise şizofreni olmadığı halde, kafasının içersinde tartışan kendisine ait ya da yabancı sesler duyabilir. Bu gibi durumlar yanlış olarak depresyon, şizofreni, ya da ‘borderline’ kişilik bozukluğu sanılabilir. Ancak bu hastalıklara ait tedavilerle sonuç alınamaması uyarıcı olmalıdır.
Gençlerde ve Çocuklarda Dissosiyasyon
Dissosiyatif bozukluklara gençler arasında çok rastlanır. Çocuklarda da görülür. Çocuk yaşta tedavisi daha kolaydır. Özellikle öfkepatlamaları, evde ya da arkadaşları arasında şiddet kullanma, bazı söz ya da davranışlarını hatırlamama ve bu nedenle yalan söylüyor gibi görünme, ders başarısında nedeni anlaşılamayan dalgalanmalar olması, kimi zaman keyfi yerinde görünürken zaman zaman öfkeli, üzgün ruh hallerine kapılma en sık görülen belirtiler arasındadır.
Cinsel konularda fütursuz davranma, uyuşturucu madde kullanma, intihar girişimi, kendi bedenine zarar verme gibi davranışlar olabilir. Özellikle tedavisiz kalan vakalarda bu gibi yönlere sapma daha fazla görülür. Evde dissosiyatif durumu olan bir çocuk ya da gencin varlığı anababa ve tüm aile için de çok zor bir durumdur, bir çok anababanın evliliği bu nedenle sarsılır.
Dissosiyatif bozukluk olan durumlarda hemen her zaman 10 yaş öncesinden başlayarak çocukluk çağında olumsuz yaşam d…
Disosiyatif Bozukluk Nedir?
Dissosiyatif Kimlik Bozukluğu Nedir?
1800'lü yıllara kadar birçok ruhsal bozukluk gibi çoklu kişilik bozukluğu, kötü ruhlardan ve şeytandan etkilenme durumu olarak kabul edilirken, 19. Yüzyılın başlarında ilk olarak Benjamin Rush tarafından dissosiyatif kimlik bozukluğu tanımlaması yapmıştır. Çoklu kişilik bozukluğu olarak da adlandırılan disosiyatif kişilik bozukluğu, bireyin kendi kimliğinin dışında başka kişi ya da kişilerin de var olmasıyla karakterize edilen bir ruhsal bozuk olarak karşımıza çıkar. Başka bir deyişle kişinin içinde bir bireyin daha (bu birey bazen birden fazla da olabilir) var olduğunu hissetmesidir. Kişinin gerçekte kendisine ait olan duygu, düşünce ve algıları sanki içinde yer alan başka bir kişiye aitmiş gibi hissetmesi durumu olarak da ifade edilebilir.
Çift kişilik hastalığı kavramını ilk defa duyan, konuya uzak kişiler için bu ruhsal bozukluk; daha çok dizi ve filmlerde karşılaşılan, oldukça dikkat çekici, çok nadir görülen, olağanüstü bir durum olarak algılanabilir. Ancak sanıldığının aksine çoklu kişilik bozukluğu, günümüzde psikiyatri kliniklerine başvuran kişiler arasında oldukça sık görülmektedir. Bu hastalıkla ilgili en dikkat çekici vakalardan birisi Billy Milligan’dır. Florida’da doğan ve 2014 yılında vefat eden Billy Milligan, dissosiyatif kimlik bozukluğu hastalığının en ünlü vakalarındandır. İstemediği 14, kendi istediği ise 10 olmak üzere toplam 24 farklı kişiliği olduğu bilinmektedir. Şimdi gelin çoklu kişilik bozukluğu nedir sorusunu biraz daha ayrıntılı bir şekilde cevaplayalım.
Dissosiyatif Kimlik Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?
Dissosiyatif kimlik bozukluğu olan kişi sanki içinde kendisinden başka bir kişi ya da kişiler olduğunu hisseder. Hastanın içinde hissettiği bu farklı kişiliklere “alter” adı verilir. Bu durum (alter kişilikler) genelde hastanın kendi içinde varlığını hissettiği bir başka kişilik olarak karşımıza çıkar. Hastanın kendi içinde hissettiği bu varlık bir kişi yerine, farklı bir kişilik veya kişiliğin başka bir uzantısı olarak da algılanabilir. Bu kişinin fiziksel özellikleri, başka bir ismi, özgeçmişi, cinsiyeti, yaşı ve diğer benzeri özellikleri olabilir. Burada kritik olan husus şudur ki hastanın içinde hissettiği bu kişiliği kendisinden bağımsız, yabancı, kendisinden farklı olarak algılamasıdır.
Dissosiyatif kimlik bozukluğu görülen hastalarda, içinde hissettikleri kişilik ile iletişim onun sesini duyarak, onunla karşılıklı konuşma şeklinde olabileceği gibi onun düşüncelerinin içine doğması ya da zihnine direkt olarak geçmesi şeklinde de görülebilir. Bu rahatsızlıkta, hastanın içinde hissettiği kişilik kendi kendine davranışsal ve psikolojik süreçler başlatabilmekte, kişiyi yönetip yönlendirebilmekte, onu etkisi altına alabilmekte ve hatta kişinin beden kontrolünü belirli bir süre ele geçirebilmektedir.
Dissosiyatif Kimlik Bozukluğu Hastalarında Alter Kişilikler
Genel olarak çoklu kişilik bozukluğu olan hastalarda 10'un üzerinde kişilik ya da kişilik uzantısı bulunur. Genelde bu kişiliklerin her biri birbirinden farklı özellikler barındırır. Her bir alter kişiliğin ilgi alanı, hastalıkları, hoşlandıkları yemekler v.b. birbirinden farklıdır. Ayrıca bu kişiliklerin üstlendikleri belirli roller bulunur. Asıl kişiliğe düşman olan, bunun tam zıddı ona yardımcı olmaya çalışan, çocuk yaşlarda olan, karşı cinsten olan alter kişilikler hemen hemen her disosiyatif kimlik bozukluğu hastasında yer alır. Hastaya düşman olan alter kişilikler agresif eğilimler gösterirler. Bu özellikleri ile hastayı koruyan bir işleve sahip olurlar. Bununla birlikte hastanın yaşadığı taravmatik sırları, diğer alter kişilikleri insanlara anlatmasının önüne geçerler.
Çocuk yaşlarda olan alter kişilikler ise genellikle geçmişte yaşarlar. Çocukluklarında kalmışlardır. Çocukluklarında yaşadıkları travmatik olay ve yaşantıları…